11 Kasım 2015 Çarşamba

Şarj edilebilir diş fırçalarına dair doğru bilinen yanlışlar

Manuel diş fırçası şarj edilebilir diş fırçası kadar iyi temizler!
Yanlış.  İlk kullanımdan itibaren şarj edilebilir diş fırçaları manuel fırçalara oranla  2 kat daha fazla plak temizler. Bu özellik dişlerinizin yalnızca dış görünümü için değil, sağlığı için de oldukça önemli. Plak, dişin dış kısmını kaplayan bakteri tabakasıdır. Bakteriler yediğimiz yiyeceklerdeki şekerle beslendikleri için, zamanla asit oluştururlar. Bu nedenle bakterilerin diş yüzeyine yerleşmesi, diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sebeplerinden biridir.
Oral-B’nin elektronik fırçalarının tamamında fırça başlıkları yuvarlak olarak tasarlanmıştır. Bu yenilikçi tasarım sayesinde her dönüşte farklı bir açıyla dişin tüm yüzeyinin temizlenmesine olanak sağlar. Küçük boyutuyla her bir dişin yüzeyine ve diş aralarına rahatlıkla ulaşabilir.
Şarj edilebilir fırçalar yalnızca ağız ve diş sağlığı konusunda problem yaşayan kişilere tavsiye edilmektedir!
Yanlış. Oral-B’nin yaptığı bir anket çalışmasında, katılımcıların %39’unun ancak dişleriyle ilgili herhangi bir problem yaşadıktan sonra şarj edilebilir diş fırçası kullanmaya başlayacaklarını belirttikleri görüldü.

10 Ekim 2015 Cumartesi

Erişte Salatası

Efendim malum biliyorsunuz yemek konusunda çok hamarat değilim. Üstüne tek kişi olunca sürekli düşünceler beni benden almakta. Ne yapmalıyım? Ne yesem ? Bu aralar sağlıklı beslenmeye kafayı taktım. Ve sizlere yapımı basit, bir o kadar lezzetli, kolay bir tarifle karşınızdayım.. :)))

Malzemeler :

Maydanoz İstediğiniz kadar

1 Adet havuç

5 adet kültür mantarı 

2 adet taze soğan

1 bardak erişte 

2 adet tatlı biber


31 Ağustos 2015 Pazartesi

Next Stop, Happiness/ Sonbahar Koncertosu

Kendimi bildim bileli dram ağırlıklı film,dizi, kitap sevmişimdir. Bu tür dizi ve filmlere de merakım vardır.En son izlediğim dizi Next Stop, Happiness /Sonbahar Koncertosu dizisini sizlere tanıtmak istedim.Dizi araştırması yaparken, Vanness Wu'yu görünce balıklama atladım. Ben oyunculukta arızalı adamları severim.Duruşu, bakışı, asi oluşu beni kendine çeker. Dizide ki baş karakterin yakışıklı olup olmaması önemli değildir.Benim için role ne kadar hayat verdiği önemlidir.




28 Ağustos 2015 Cuma

Cipsli Tavuk Kızartması

Merhabalar.
Geçenlerde Whatsapp üzerinde 3 arkadaş konuşurken her gün ne yesem diye düşünmekten bıktım. Diye bastım yaygarayı üstüne kimseye fırsat vermeden yazmaya başladım. Tek kişilik olsun,pratik olsun, bakkala,markete gitmek istemiyorum.,Evden çıkmak istemiyorum.Çok uğraştırmasın deyip, elinin körü demi yen beni sabırla dinleyen arkadaşlar candır. :))) Aybike sana bir tarif vereceğim. 10 Dakikanı almayacak dediğinde ben halay moduna geçmiştim. Evet çok üşen geçim aa dostlar neyse konumuza dönelim.


11 Ağustos 2015 Salı

Hiçlikten Gelen Kız & Justın Cronın

Merhaba...

Sizlere takdim edeceğim konuğum Justin Cronin'in üçlemesinin ilk kitabı olan Hiçlikten Gelen Kız tam anlamıyla bir baş yapıt. Hak ettiği değeri Türkiye,de görmese bile 2012 ilk basımı çıkan roman sayfa sayısı ve kalınlığı gözünüzü korkutmasın derim. Bir çırpıda okunuyor.Konusu,kurgusu,anlatımı,kraterler beni benden aldı.Favorim ise tüm gerilime ve kaosa rağmen Wolgastla, Amy o nasıl bir saf sevgidir. Sopiler vermeyim size kafanız bulanmasın. :)) Konusuna gelirsek 16 yaşında Jeannette bir kasabada restoranında çalışmaktadır. Bill Reynollds bir adamla ilişki yaşayıp, Amy isimli kızları olur ve hikaye başlar. Jeannette Bill normal olmayan ilişkisi, Jeannettenin parasal çıkmazları, Amy için mücadelesi, amy yalnızlığı,farklı bir çocuk oluşu.

31 Temmuz 2015 Cuma

Ziyaretçi Defteri

Merhaba bloguma hoş geldiniz;

Sizlere biraz kendimden bahsetmek isterim.
Gezmeyi,okumayı,yeni yerler,yeni mekanlar keşfetmeyi severim.Tipik ikizler burcu kadınıyım.
14 Mart 2015'ten bu yana blog yazmak için gayret ediyorum.
Umarım beğeniyorsunuzdur.
Bu post altında bana görüşlerinizi,tavsiyelerinizi,sorularınızı ve blogumla ilgili yazmak istediklerinizi yazabilirsiniz.
Hoş saatler dilerim..
Bana buralardan ulaşabilirsiniz;



26 Temmuz 2015 Pazar

Gratis İndirim Günlerinden Ne Aldım

Merhaba..

Tesadüf eseri Gratis mağazasından geçerken şöyle bir bakıyım dedim. Bakış o bakış mağazanın içinde kayboldum. Hazır indirim var 4 parça ürün alayım dedim. Tabi 10 ürün alarak mağazanın kapısından çıktım. Ne mi??? Aldım. Benri marka 35 adet kare makyaj temizleme pamuğu aldım.İlk defa kullanacağım Benrinin temizleme pamuğunu sonuçları göreceğim. 2,50 tl Yine Benrinin Kulak temizleme çubuğu aldım. 50 adet 1 tl Yüzüm için kullanmış olduğum Neutrogene serisinin visibly clear  siyah nokta temizleyicisi tonik 9,75tl ilk defa deneyimleyeceğim.   




25 Temmuz 2015 Cumartesi

Ah Benim Kocam Ah Benim Karım/ Canan Tan

Merhaba..
D&R gezinirken hep aynı kitapları aldığımı fark edip mizah ve komedi türü kitaplara yöneldiğimde.Canan Tanın yeni çıkan kitabına rastladım. Alışkın olduğumuz duygusal,romantik kitapların kraliçesi Canan Tan  ilk defa  mizah üzerine bir kitap çıkartmıştı.








22 Temmuz 2015 Çarşamba

Saç Bakımı

Merhaba..
Saçlarım için otur taşa ağla  modunda olduğum doğrudur. Neden diye soracak olursanız yoğun, gür olan saçlarım yıllar geçtikçe,dökülmeye,tıftık tıftık ve cılızlaşma ya başlamıştır. Sebepler kan değerlerimin düşüklüğü,sağlıksız beslenme, kuaförlerin yanlış uygulamalarında eklersek canım saçlarım dökülerek bana veda etmekte. Dermatoloğa gittiğim vakit genelde haplarla takviye yapılmakta.Saçlarımın dökülmesi bir süre dursa bile tıftık tıftık olan kısmı necilik eyy ahali demezler mi !!! Sosyal medyada sırma saçlı kadından geçilmezken, kendimi mevzu bahis etmiyorum. Safınaz gibi saçlarla sokaklarda dolanmak tayım. Artık canıma tak etti. Kuruyan yolunmuş koyun gibi tıftıkleşen saçlarıma saç onarıcı bakım kremleri alarak olaya bir dur!!!! Deme vakti gelmişti. L'ORE 'AL ELSEVE onarıcı bakım yağı kullanmaktayım. İçerisinde Çiçek özleri mevcut. 3,4 damla avcuma damlatarak saçlarıma masaj yaparak 9,10 saat bekletiyorum. Saçları Yıkama kısmı biraz zahmetli ama sabredip sonuçlarını göreceğim. 


16 Temmuz 2015 Perşembe

Külahta Dondurma..

Merhaba..
Çocukluğumda yazın gelmesiyle ilk aklıma gelen külahta dondurma yemekti. Tabi yıllar geçtikçe ne o eski güzel külahta dondurmalar nede eskisi gibi tatları kaldı.Yeni markalar yeni ambalajlar gıcır,gıcır derin dondurucularda yerlerini aldı. Bu sene tatil esnasında, külahta dondurma yemenin keyfine vardım. 

10 Temmuz 2015 Cuma

Duygusal Dönemler..

Takvimin yapraklarından günler eksile dursun.  Lay lay lom geçen mutlu, mesut ,bahtiyar günlerimin sonlarına doğru gelmekte.Bizim sarı oğlanın gitme vakti geldi çattı.İşleri sebebiyle uzun süre uzaklara gideceği için bende ki  ağlaklık tavan. Evde nereye dönsem gözlerden şıp şıp inen damlalar bazıları gizli saklı ağlar ben Allah'a şükür Şeffaflıktan ölücem. Sarı oğlanda belli etmese de  üzüldüğünü biliyorum.  Gelmesi mutluluk gitmesi hüzün,olan sevgilim ...    


7 Temmuz 2015 Salı

Stephen Kıng / Kara Kule Serisi

Merhabalar...!
Bu gün size daha önce ilk iki kitabından özet geçtiğim Stephen King'in Kara kule Serisi 3, 4 ve 5. kitaplarını kısaca anlatacağım.
3. kitap yani Çorak Topraklar, silahşor gölgelerin hanımı ve mahkumu kendi dünyasına çekmiştir. Artık kara kuleyi arayışında yalnız değildir. Fakat hala büyük bir sorun vardır. İlk kitapta önce bizim dünyamızda ölerek silahşor'ün dünyasına gelen sonrada silahşorun Kara Kule arayışı için feda etmek zorunda kaldığı çocuk. Genç Jake. Çok zorlu bir mücadele sonucunda Jake kurtarılır ve ekip bu sefer tam olarak çorak topraklara doğru devam eder. Çorak toprakları aşmak imkansızdır. Çorak toprakların sınırında onları ya öldürecek yada bu büyük hiçliği aşmalarını sağlayacak bir şey beklemekte...

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Elif Şafak / Sakız Sardunya

Merhaba...
Aslında size bahsetmiş olduğum Kara kule serisinin sizler devamını beklerken araya minicik bir kitap sıkıştırması yapacağım,  Bu aralar çocuk kitaplarına dadanmış durumdayım. Bugün ki tanıtmak istediğim kitap Elif Şafak'tan Sakız Sardunya 151 sayfalık bu mini kitabı gülümseyerek okuyacağınızdan hiç şüphem yok. Özetle 

Stephen Kıng / Kara Kule Serisi

Merhabalar..!
. Bu gün size uzun süredir okuduğum en sonunda bitirmeye vakıf olduğum bir kitap serisini tanıtacağım. Bitirmem baya bir zamanımı aldı yaklaşık bir buçuk sene çünkü seri 7 kitaptan oluşuyor ve toplamda yaklaşık 4200 sayfa. Serinin ismi Kara Kule yazarı Stephen King.

 Stephen King'i eğer birazda olsa kitap tutkunuz varsa bilirsiniz. Bir sürü kitabı filme de çekilmiştir. Örnek vermek gerekirse Hayvan Mezarlığı, Yüzyılın Fırtınası ve 'O' gibi. Yazarın tarzı genelde korku, gerilim üzerinedir. Fakat bu eserinde tarzını baya bir değiştirmiş. Yine korku ve gerilim ögelerini bol bol kullanmış. Ama tarz olarak kitaplar biraz daha bilim kurgu ağırlıklı. 

  Ben genel olarak bilim kurgu tarzını severim. Bu eseri de bu amaçla okudum diyebilirim. Ama okudukça kitabın sadece bilim kurgu veya gerilim ögelerini içermediğini ayrıca macera, aşk, umut gibi bir çok insani ögeyi bir arada verdiğini görmek beni daha da mutlu etti. Size ilk önce 7 cildin sırasıyla isimlerini verip sonrada kısa özet kısmına geçeceğim.

I Silahşor
II Üç'ün Çekilişi
III Çorak Topraklar
IV Büyücü ve Cam Küre
V Calla'nın Kurtları
VI Susannah'ın Şarkısı
VII Kule

29 Haziran 2015 Pazartesi

Kültür Turu 2

Merhabalar,
Daha önce 1. kısmını anlattığım kültür turunun devamını yazacağım bugün. Kaz Dağlarından sonra otelimize gece konaklamak üzere hareket ettik. Sabah ise tabiri caizse karga b.kunu yemeden sabah 06:30'da kalkıp yollara düştük. Bu günkü ilk durağımız Truva Antik kenti idi. Eski Turuva şehrinin olduğu alan müze haline getirilmiş. İlk izlenim etkileyici, girer girmez Truva Atı maketi ile karşılaşıyorsunuz. Hemen yanında Antik dönem kıyafetleri giymiş animatörlerle fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Hediyelik eşya mağazası gibi olamazsa olmazlarda mevcut. Neyse atın içine girerek fotoğraflarımızı çektirdik ve antik kenti gezmeye başladık. Buraya kadar her şey iyi de bundan sonrası gerçekten çok kötü. Truva Antik kenti dediğimz şeyden bize kalan sadece kentin değişik dönemlerine ait sur kalıntıları ve birazda kırık çanak çömlek. Diğer eserler nerede diye sorduğumuzda ise şu traji komik hikayeyi öğreniyorsunuz.
19. yüzyılın sonlarında Alman bir arkeolog Osmanlı imparatorluğuna gelir ve bölgede kazı yapmak için izin alır. İlk denemesinde başarılı olamaz ve Almanya'ya döner. Fakat adam yılmaz 2. kazı için tekrar kaynak toplayarak döner. Dönemin Osmanlısı karışık özellikle Balkan devletleri ayaklanmış imparatorluk devamlı bir savaş halinde ve hiç bir yetkili bir Almam arkeolog ve onun kazısıyla ilgilenmiyor. Adamda bu sefer Antik kenti buluyor ve bulduğu tüm tarihi eserleri ve hazineleri Yunanistan üzerinden yurt dışına çıkarıyor. Günümüzde Almanya'da Truva antik kenti müzesi mevcut yolunuz düşerse hazinelerimizi orada görebilirsiniz. Hazinelere gelince 2. dünya savaşı sonucunda Almanya'nın yenilmesinin ardından hazineler Rusların eline geçiyor ve şu anda kim bilir hangi milyoner koleksiyoncunun elinde. Üzülmemek lazım adamalar insaflıymış bize de testinin sapını bırakmışlar...


22 Haziran 2015 Pazartesi

Kültür Turu

Merhabalar...
Bu gün size bir kaç gün önce gitmiş olduğum bir kültür turundan ve orada ki gördüğüm şeylerden bahsedeceğim. Tur programına göre sırasıyla Assos (Behramkale), Kazdağları, Truva Antik Kenti ve Çanakkale şehitliklerini gördük. 

Renkli Tırtıldan Hediye

Renklitirtil'in ince düşünüp bana yollamış olduğu güzel paketimi elime alınca bana da açması ve hediyelerimi bakması kalmıştı. İlk önce belirtmek istediğim uzun zamandan beri 
renklitirtil nami diğer (Bade) ile güzel bir arkadaşlığımız var . Blog açmamda vesile olan, fikirleriyle bana destek veren uzaklarda olsa bile yardımını esirgemeyen , renklitirtil'ima sizlerin huzurunda sonsuz teşekkür ederim. Bol bol atışmalarımız ve tartışmalarımızda mevcuttur. :))) Hediyelerim güzel bir kutunun içinde geldi.Siyah kutu dikdörtgen üstünde kalpler yıldızlar çiçek dairesel yuvarlaklar mevcut. İki yanında tutmak için kollar var..







Kutuyu açtığımda ilk elime gelen güzel mi güzel mini çikolatalar olmuştur. Petitonun (ayıcıklı) bol sütlü çikolataları, Caramio, Ülkerin bitterleri gelirse gelsin kaloriler deyip mideye indirdim.:))) 










Hemen pembe fermuarlı üzerinde Gökkuşağı renklerinde cıvıl cıvıl hem yazı hemde beni yansıtan çantayı açınca mutluluk ve gülümsemem eksik olmadı. Lımp balm cherry ( Dudak koruyucu ) doğal yağ özlerinden oluşan bakımı sürmek farz olup hemen denedim. Miss gibi kiraz kokuyor tavsiye edilir. Benri marka el ve vücut kremi portakal çiçeği ve bal özlü olup hızlı emilerek cildi nemlendirir. Kokusu beni rahatsız etmedi.Günün her saatinde uygulanabilir. Avucunuza aldığınızda masaj yaparak uygularsanız gerçekten işe yaramakta...




Ayrıca kutudan Barbara Helen marka 2 adet dudak belirleyicisi ve aynı marka 2 adet eyeliner çıktı ben gene sevindirik oldum :-))))))




20 Haziran 2015 Cumartesi

Sinemalarda Bu Ay / Mad Max

Vizyon tarihi 15 mayıs olan fakat sizlerle daha yeni tanıtacağım filmimiz aksiyon severler için gelsin özellikle 30 yaş üstü olanlar mel gibson baş rolde olduğu , toplam 3 filimden oluşan mad max serisini hatırlayacaklardır.Bu serinin konusu gelecekte geçmekte olup dünya savaşlar ,açlık , susuzluk radyasyon bir çöle dönmüş tüm hükumetler ve sistem çökmüş sadece güçlünün hayatta kalabileceği bir dünyayı anlatmaktadır. Eski filmlerden kısaca özet geçecek olursam ilk filmde dünya düzeni tam olarak çökmemiş fakat sonlarına yaklaşmaktadır. Kahramanımız max geç bir polistir kanunsuz bir çete tarafından ailesi katledilir ve max biraz da kafayı sıyırarak ailesinin intikamını almaya çalışır.




Serinin ikinci filmde dünya tamamen çölleşmiş yiyecek,su özellik lede petrol uğruna savaşılacak hale gelmiştir. Buda kahramanımız max yalnız bir yol savaşçısıdır. Petrole sahip olan bir kasabayı kan unsuzlardan korumaya çalışır... 

18 Haziran 2015 Perşembe

Gizemli Orman...

Merhabalar.. 
Daha önce bahsettiğim Esrarengiz Bahçeyi bilmeyen duymayan kalmamıştır. Popüler olmasının en büyük etkisi Instagram ,facebook gibi sosyal medyada anlatılması , stresten uzak bir zaman dilimi vaat etmesi. Beğenmeyen bir kitle de mevcut illa ki!!! bununla zaman öldürülür mü, saçma, boya boya bitmez diye söylemleri duyan ben tercihler farklı diyerek konuyu kapatan taraftayım. 

16 Haziran 2015 Salı

Tatil İçin İp Uçları

Benim için tatilin en güzel yanı İstanbul'dan uzaklaşmak.Büyük şehrin karmaşası, trafiği, stresi, gürültüsü ve insanı boğmasından uzaklaşıp bir nefes almak.İstediğini giyin, bakımlı bakımsız olmuşsun boş ver. Makyaja boğulmana gerek yok bir allığa bakar :) 





14 Haziran 2015 Pazar

Airport Avm

Malum durumları biliyorsunuz sayın izleyici, PC durumlarını sizlere anlattım. Bugün sizlere bir kaç yazı dizisi paylaşacağım.Geçen seneden beri gitmek istediğim fakat fırsatını bulamadığım yere sonunda gittim. Nereye mi gidildi ? Airport Avm.ye. Diyeceksiniz ki her yerde avm, biliyoruz fakattt orda durun derim. Kendim avm kültürüne öldüm bittim diyenlerden hiç olmadım. Airportun Sadece outlet bir avm olması, her markanın bulunması,insan sürkulasyonun çok çok bulunmaması rahat rahat bakabiliyorsunuz avm içinde buz pistinin olması ve ulaşımın zor degil aslında gayet basit gözünüzü korkutmasın yol bir metrobuse bakar hangi konum ve semt üzerinde metrobüs var ise ona binip yenibosna da iniyorsunuz.

Kocan Kadar Konuş / Diriliş / Şebnem Burcuoğlu

Merhabalar... Yine neden bu kadar uzun kaybolduğumu sizlerle anlataym. Tatilden geldik. Onun kaosu bitmeden dügün dernek durumları tam hallettim ohhh!!! diyemeden, dogüm günüm yuhiiii... neresi güzelse yaş al dur :-))) ıslık alkışşş duyar gibiyim. (Kendini avutuyor yazık) veee emektarım gözümün nuru Ayselim gitti. ( PC giitti demek istiyorum) :-( beni aldı karalar ne yapabilirim kafamda ışıklar yandı söndü, sarı oğlanın düldülü (PC.ni ) alabirim derken sevincim kursağımda kaldı, dalga dalga aşagıya inemedi. PC İspanyadan aldığı için klavye tamamen farklı bide üstüne bol bol mikrop kapmış. (Virüs) Yapacak bir şey yok deyip kolları sıvadım ve bu yazıyı çıkardım. Bu günkü yazım daha önce ilk kitabı ve filmini yazmış olduğum Kocan kadar konuş'un devamı olan 2. kitap kocan kadar konuş Diriliş.

7 Haziran 2015 Pazar

Tatil Anıları

İyi geceler daha önce bahsettiğim gibi 13 günlük bir bodrum tatiline gittim.Tatil güzel olmasına rağmen gözüme batan durumları sizlerle paylaşacağım. Otel 24 saat her şey dahil konseptindeydi. Otele giriş yaptığımız gün 550 kişilik bir Hollanda grubu vardı. Ben hayatımda böyle ilginç bir topluluk görmedim. Sabahtan alkol tüketimine başlayıp gece 02:00 - 03:00 veya yıkılana kadar devam ediyorlar, bardan içecek bir şey almak imkansız. Yemek saatlerinde ise tam bir kaos, tabaklarda yemekler bildiğiniz kaçak inşaatlar gibi yukarıya doğru yükselmekte. Üstüne salatalar, mezeler, tatlıları hiç saymıyorum ki... Kahvaltıda ise bildiğiniz bir futbol taraftarı coşkusuyla açık büfeyi talan etmektedirler. Bizim en şanslı olduğumuz konu Hollandalılar 3 gün sonra gittiler.

5 Haziran 2015 Cuma

Uzun bir Tatil Sonrası...

Uzun bir tatil sonrası evime geldim. Biraz afallayıp tatilin şokundan çıkıp derin bir oh çekerek evim evim dedim.Sonra tatilin bittiğini anlamanız şu aşamalardan oluşmaktadır:
Bir bavul dolusu yıkanacak, ütülenecek kirli kıyafetlerim.
İki dolaplara yerleştirme seansları,
Üç bugün ne yemeği yapsam,
Dört ortalığı toplamam gerekli çok dağıldık yaaaa :(((

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Vialand / Fatihin Rüyası

Bu gün size bu yıl keşfettiğim ama gerçekten daha önce niye gelmediğim dediğim VIALAND' ten bahsedeceğim. Fiyatlar bence uygun özellikle de yıllık kart alırsanız yetişkin için 124 TL bir yıl boyunca sınırsız giriş hakkı veriyor. Ama hafta sonları veya tatil günlerinde gitmenizi tavsiye etmem gerçekten çok kalabalık oluyor. Onun dışında hafta içi giderseniz sabah 1000 - 1800 saatleri arasında doyasıya eğlenebilirsiniz. Her yaşa ve her zevke göre değişik makineler atraksiyonlar mevcut. Ben size bu gün gerçekten beğendiğim 2 defa gördüğüm Fatih'in Rüyasını anlatacağım. 

21 Mayıs 2015 Perşembe

Tatile Bavul / Hazırlık Halleri

Tatile gitmek güzel olmasına rağmen bir o kadar meşakkatli ve benim için sıkıntılı bir süreç. Sıkıntı kısmı sarı oğlanın bavul taşımaktan nefret etmesi ve az bavulla gitme çabaları. Ben ise her kadın gibi onu da alayım, bunu da alayım, o da olsun, bunu da giyinirim, şöylede kalsın diyerek çantalara istiflerken 3 veya 4 bavullu dolduruyorum. Ben geçmişte ki tecrübelerimin de ışığında (bir kaç küçük tartışmadan sonra) bu sefer 2 bavulla bunu halledeceğim diye kendimi gaza getirdim. Kot pantalon, eşofman gibi uzun ve kalın giysileri almadım.

17 Mayıs 2015 Pazar

Sinemalarda Bu Ay / Niyazi Gül Dört Nala

Geniş bir kadroya sahip olan , Şebnem Bozoklu, Levent Ülgen, Ayşenil Şamlıoğlu Ata Demirer,Demet Akbağ gibi böyle güzel bir kadroya vasat bir film, açıkçası beklemezdim. Profesör Niyazı Gül (Ata Demirer) veteriner hekimdir. Kendi halinde bir hayat sürmektedir. Yardımcısı Hediye (Şebnem Bozoklu ) çok konuşan, her şeye maydanoz olan ve bir o kadarda ona yakın bir kişiliktir. Niyazı hayvanlara güç veren bir formül üretmeye çalışır bu formül ona dedesinden miras kalmıştır.

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu/ Küçük Kara Balık / Samed Behrengi

Geçen hafta D&R içinde dolaşırken minik ince bir kitap gözüme çarptı, alıp baktığımda içeriği güzel olan aslında sadece çocuklara değil büyüklerinde okuyabileceği 52 sayfalık destanlar ve masallar adlı kitap denizin dibinde yaşlı bir balığın çocuklarına ,torunlarına, toplamda 12 bin balığa masal anlatmasıyla başlar.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Kitap Yorumu / Kocan Kadar Konuş /Şebnem Burcuoğlu


Önce filmini izleyip sonra kitabını okuduğum " Kocan Kadar Konuş" u anlatacağım. İlk önce film gayet başarılıydı, ama vasat bulduğum yerler olmuştu. Oldum olası Ezgi Mola ' nın oyunculuğunu severim zaten. Bazı yönleriyle gerçekten toplumsal bir soruna espirili bir dille parmak basmış. Türk kızlarının özellikle 30 veya üstü olanların biyolojik saatlerinin tik takları arasında koca arayıp evlenmek için yaptıkları... 




8 Mayıs 2015 Cuma

Güzel Bir Çarşambanın Ardından

Selam
Salı günü akşamı WhatsApp üzerinden cancağızlarım bugün geliyor musun kursa dediklerinde evet geliyorum yalnız beni uyandırın demem ve bunun akabinde de isyan seslerini susturmam zor oldu. Sabah ise telefonun acı  sesini duydukça gidip kapatıp 5 dakika yaaa diyip 25 dakika daha uyumuşum bir acı seste arkadaşımın aramasıyla uyan artık diye hı hı tamam dediğimi ve yataktan Sero ablamızın şarkısı sürünüyorum nidaları ile yüzümde tatlı bir gülümseme ( yalan) sokağa atıp hatta patates gözlerle ve suratımda ki o sanki dayak yemişim edası da havama hava kattı.Velhasıl kelam vardım kursuma. Nasıl ki Örgencilerin sene sonunda notlarını yükseltmesi varsa bizlerinde aynı şekilde bir ürün veya bir obje (Ayna,kaftan,kutu,seramikler )  boyayıp öğretmenimize vermemiz gerekmektedir.Bir tane örnek olarak resimde göreceksiniz.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu & Sessiz Kız & Tess Gerrıtsen

Merhabalar
İlk başta şunu belirtmeliyim ki benim gibi gerilimi çok seven ve Tess Gerritsen hayranı biri olarak genelde kitaplarını bir hışımla başlayıp bitiririm. Ama maalesef  bu kitabı bitirmek için kendimi zorladım. Çin mahallesinde gelişen hikayeyi kitap kapağı ile çok bağdaştıramadım daha akılda kalıcı etkileyici olabilirdi.Ve bir kere daha anladım ki Jean ccristofer Grange nın yerini kimse tutamaz ... Hikayemiz Bir turist rehberinin ''Billy'' Çin mahallesinde 13 turistte cinayet öyküleri anlatmasıyla başlar daha sonra turist gurubunun  tesadüf eseri eli bileğin den kesilmiş kadın cesediyle karşılaşması ve  ardından olaya dedektif Jane Rizzoli'nin ölen kadını araştırmaya başlamasıyla olaylar  yıllar önce Red phoenix cinayetine kadar uzanır.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Sosyal Sorumluluk & İçer de Çocuk Var

Biz Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı üyesi 24 kişilik bir gönüllü grubuyuz. Daha iyi bir toplum için ne yapabiliriz diyerek yola çıktık. Önce eğitim ve çocuk dedik. Bütün çocukların eşit eğitim haklarına sahip olması gerektiğini savunuyoruz.

Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı olarak Kadın Ceza İnfaz Kurumunda anneleri ile birlikte yaşayan 0-6 yaş arası 400 kadar çocuk için bir proje geliştirdik. Bu çocuklar anneleri mahkum olduğu için ceza evinde büyüyorlar. Burada çıkan yemekler ile besleniyor, annelerinin yatağında uyuyor ve mevcut imkanlar dahilinde cezaevi bünyesindeki anaokulunda eğitiliyorlar. 
Biz de Türkiye'de bulunan Kadın Ceza İnfaz Kurumları bünyesindeki yaklaşık 400 çocuğun eğitim ve fiziki koşullarını iyileştirmek için Vakıf gönüllüsü olduk. Önce Bakırköy ve daha sonra Türkiye genelinde bulunan 8 Kadın Ceza infaz kurumundan, 7 sinde bulunan çocukların eğitim imkanlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz.



28 Nisan 2015 Salı

Makyaj & Makyaj Ürünlerim

Lise son sınıfa kadar makyaj ürünleri veya makyaj malzemeleri dikkatimi çekmezdi. Makyaj malzemelerine olan tutkum lise son sınıftan sonra başladı.Dahada ileriye işi götürecek olursam şayet, arkadaşımdan öğrenmeye çalışırdım. Makyajın ''m'' sini bilmez yağlı boya tablosu gibi çok abuk bir şey yapardım.Güzel diye ortalarda dolaşmasaydım daha iyi olurdu diye düşünceler hatıralar sarmakta etrafımı :) Yıkaması, çıkarması, kremlemek, tonikle silinmesi uzayıp giden bir meşgale gibi gelse de lise son bitirince benim içime başka bir kişilik kaçtı ve ne hikmetse bir makyaj gurusu oldum çıktım. En çok kullandığım makyaj malzemesi ise rimel olmuştur nedenine gelince çok uzun kirpikli olmamakla beraber sağ göz kapağımın biraz düşüktür.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Çanakkale 1915 & Derinlerden Siperlere & Müze

Merhabalar;
Geçen haftalarda gitmiş olduğum ancak şuanda sizlerle paylaşma ve yazma fırsatı bulduğum bu yazım aslında yine tesadüfi... Ben, Sarı oğlanla Eminönün  de orkide toprağı için dolanırken bir anda sağ tarafa bakmamla ''Çanakkale 1915 100,üncü yılında sergiyle anılmaktadır'' yazısını görüp kendimizi içeride bulmamız bir oldu.

Serginin künyesi Küratör Savaş Karataş,Siper Canlandırma Nur Akmanlar,Danışman Yazar Prof. Dr. Haluk Oral,Görsel Yönetmen Sibel Güloglu diye devam eden güzel bir kadro olup çeşitli yabancı ve yerli askeri arşivlerden dökümanlar mevcuttur.Müzeden içeriye adımınızı attığınızda hissedeceksiniz gerçekten büyük özveri,sabır,teknik donanımı ile mükemmel olan bu çalışmaları muhakkak çocuklarınızı kendiniz arkadaşlarınızla ziyaret ediniz. Nerde kalmıştık müzeye girdiğimizde sağ tarafta
 Çanakkale boğazının güney kısmından kum kale burnundan boğazın ortasındaki en dar yeri olan nara burnuna kadar bir maketi yapılmış bu maket düşman gemilerinin taruz düzenini, bizim top batar yalarımızın dizilişini, denizdeki mayınları ve  karadan yapılan çıkartmaları çok detaylı şekilde göstermektedir (Aşagıda Resim)....

22 Nisan 2015 Çarşamba

Kitap Tanıtımı& Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk & İskender Pala

İyi Akşamlar ;
Bugün size tanıtacağım kitap benim daha önceki yıllarda okuduğum ve  İlk yayın tarihi 2003 olup İskender palanın yazımıyla sizi 400 yıl öncesine götürüp Bir çilek tanesinin dalından koparılıp daha sonra kağıt yapılıp ve sonra o kağıt satılarak dönemin ünlü şairlerinden füzilinin eline geçmesi ve füzilinin en büyük eserlerinden biri olan Leyla ile Mecnun yazılması hikayesidir.Hikaye dalından koparılan çilek tanesinin gözünden anlatılmaktadır.Fakat sıradışı olan sadece bu değildir. Füzüli kitapta babil bilgelerinin şifreleri işlenmiş ve gizli örgütler yüzyıllar boyunca leyla ile mecnunun kitabının peşinden koşmuşlardır. Ayrıca çilek tanesinin nasıl bir ruha büründüğü nasıl bedene girdiğini görmekteyiz Babil de ki efsaneler, dönemin Osmanlısı, Osmanlının çöküşü hepsi bir kağıdın gözünden anlatılmaktadır.O kağıt veya çilek parçası ilk onu koparan ahu gözlü çöl güzeli leyla ya olan aşkını...



Gezdim,Gördüm&Pandeli

Merhaba
Nisan ayı benim için kaos ayı oldu halada olmaya devam etmekte. Malum kurslara gittiğimi sizlerle paylaşmıştım tabi ben bu yoğun program içersin de goncanın (Sevgilinin) gelmesiyle tabiri caizse ışık hızıyla geçen günlerim ışık hızını geçip biraz eziyete dönmeye başladı gibi... Mayıs ayında biraz daha oh be diyeceğim; çünkü yetişemiyorum kurslarımın bir kısmı bitiyor. Biraz parçalara ayrılsam da çok şikayet etmeyim yinede olumlu yönden bakmaya çalışıp Polyana olmalıyız diyorum. Konuya gelemedim bir türlü, geçen haftalarda gitmiş olduğum ama sizlere şuanda tanıtacağım yer Eminönü'nde olmakla beraber herkesin bulabileceği bir konumda değildirdir. 1901 yılında açılan ve günümüze kadar gelen bu restoran..

































21 Nisan 2015 Salı

İstanbul Kitapçısı

Bir şehri tanımak ve tanıtmak, o şehrin bilinmesiyle yakından ilgilidir. Söz konusu olan şehir İstanbul ise bu çalışmalar daha kapsamlı bir ilim ve derinleşme ister. Kitap, bugünden geleceğe bırakılan mektuplar gibidir. Birçok insan ömrünü içine alan, kültürlerin kaynaştığı, buluştuğu kadim bir şehrin lisanına tercüman olacak kitapları vücuda getirmenin önemli bir kültür hizmeti olacağına inandık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., kurulduğu günden bu yana, Prestij Kitap yayımcılığı başta olmak üzere, İstanbul’un kültür ve sanat değerlerinin İstanbul, Türkiye ve Dünya ölçeğinde kitap okurları, araştırmacılar ve alanın ilgilileri ile buluşturulmasına azami bir özen göstermiştir.
İstanbul’umuzun birçok noktasında hizmet veren İstanbul Kitapçısı, bu özenin en güzel örneğidir. İstanbul’u merak edenlerin, İstanbul’u araştıranların, İstanbul ile yolu kesişenlerin mutlaka İstanbul Kitapçısı’na uğrak verdiğini biliyoruz. İstanbul Kitapçısı gerek Kültür A.Ş. yayınları gerekse İstanbul ile ilgili taranan geniş bir yayın ağıyla, önemli bir kitap satış noktasıdır.

17 Nisan 2015 Cuma

Kitap Tanıtımı / Küçük Prens &Antoine de Saint-Exupery

Merhabalar;
Antoine de Saint-Exupéry (29 Haziran 1900, Lyon - 31 Temmuz 1944), Fransız pilot, yazar ve şairdir. Özellikle "Küçük Prens" (Le Petit Prince) isimli eseriyle ünlenmiştir.İsviçre'de öğrenim gördü. 1921 yılında Fransız Hava Kuvvetleri'ne katıldı; daha sonra ordudan ayrıldı hava postacılığı yaptı. İlk kitabı 1928'de yayımlandı: "Güney Postası" (Courrier-Sud). İkinci kitabı: "Gece Uçuşu" (Voil de Nuit).
1939 yılında yakın dostu Andre Gide'in ısrarı ile bir pilotun gözünden yazdığı"İnsanların Dünyası" (Terre des Hommes) Fransız Akademisi Roman Büyük Ödülü'nü kazandı. 1943 yılında ünlü romanı "Küçük Prens" (Le Petit Prince) yayımlandı. Aynı yıl II. Dünya Savaşı sırasında tekrar ordu için uçmaya başlayan yazar 1944 yılında vurulmuş ve büyük bir kaza geçirmiştir. Uçağı ve cesedi bulunamamıştır. Tamamlanmamış olan, politikaya ve diğer ideallerine yer verdiği kitabı "Çölün Bilgeliği" (La Citadelle) 1948'de yayımlanmıştır. Yeni yapılan Lyon Havaalanına onun adı verilmiştir...

16 Nisan 2015 Perşembe

Esrarengiz Bahçe

Merhabalar;
Geceyi her zaman sevmişimdir. Sessizlik, huzur günün koşturmasından gecenin o sakinliği, dinginliği ve herkes bir köşeye çekilip uyuduktan sonraki o fasıl 'o la la...' bazen istediğim bir şeyi gördüğümde adını da bilmediğimde kendimi bir hafiye gibi hissederim şimdi size yine anlatacağım hikaye benim bir yerlerde gördüğüm ( balık hafızalı olduğum dorudur) bir türlü ismini öğrenemediğim ama gözümle de belki bulurum dediğim instagram da bulamadığım bugün sen kazan ben kepçe gezerken benimkinin 
-gel şurada bir çadır var hemde kitaplar 
diyerek; burun kıvırdığım yerde gezinirken görmez miyim. Tesadüfün böylesi benim gözler tabi yerinden çıkacak her yerde adını bilmediğim sadece ağzımda pelesenk olan yetişkinler için boyama kitabı dediğim yüzüme sende baya büyük bir kız çocuğu edasıyla gülümseyen hafifte dalga geçen beyler bur dan sizlere selam olsun der bulduğumu ilan ederim :) asıl adı Esrarengiz Bahçe olup Her yaş için Bulmaca ve desen tamamlama olan bu kitap ciddi anlamda kendinizi renkler içinde kaybedebileceğiniz bir dünya sunmaktadır.



15 Nisan 2015 Çarşamba

Sinemalarda Bu Ay/ Kocan Kadar Konuş

İyi Geceler;
Kitaplarını almış olduğum fakat henüz okuma fırsatı bulamadığım hazır vizyona girmişken izleyip size fikirlerimi anlatacağım film 'kocan kadar konuş' Film de her zaman olduğu gibi 30 yaş sendromuna sokulan Türk kızlarımızı anlatılmakta, film de komik sahnelerin olmasına karşın bol bol serpiştirilmiş reklamdan biraz sıkılmadım desem yalan olmaz. Bazı yerlerde kendimi ve çevremde ki kızları bire bir gördüm. Tabi ki size ip ucu vermeyeceğim... sevgilimi de gördüm.

14 Nisan 2015 Salı

İzmir Kitap Fuarı 20 Yaşında

Selamlar ;
Sizi bilmem ama güneş azda olsa yüzünü gösterdiği şu günlerde benden mutlusu yok .. :) Baharın gelmesiyle etkinlikler bir bir gün ışığına çıkarken 18-26 Nisan tarihleri arasında  İzmir  20.Kez  kitap fuarı için kapılarını açıyor. İzmir de yaşamaktaysanız veya yolunuz düşerse bence kaçırmayın. Bilenen tüm yazarlar ve fuarın onur konuğu Süreyya Berfe olmakla beraber diğer yazarlar şunlardır.Can Dündar, Canan Tan, Ayşe Kulin, Hakan Günday, İlber Ortaylı, Deniz Kavukçuoğlu, Ece Temelkuran, Ali Kırca, Yüksel Pazarkaya, Mine Söğüt, Enver Aysever, Haydar Ergülen, Ercan Kesal, Semih Poroy, Zeynep Oral, Nihat Behram, Ataol Behramoğlu ve pek çok değerli yazar, şair, bilim insanı dokuz gün süresince okurlarıyla bir araya gelecek.Fuar her zamanki yerinde Kültürparkın içinde aynı salonlarda olacaktır.

12 Nisan 2015 Pazar

KADIKÖY'DE SANAT SOKAĞA ÇIKIYOR

Merhabalar ;
Bugün havanın güzel olmasıyla kendimizi dışarıya atan sevgili ile ben hafif esintiyle beraber bol bol yürüyüş yapma fırsatımız oldu. Günün ayrıntıları için ne yedik, nereye gittik, neler yaptık sizin için daha sonra anlatacağım . Ona gelmeden önce gün içersin de arkadaşlarımla yazışmalarım da pazar günü bir etkinlik olduğunu ve herkesin katılabileceğini duyunca hemen sizlere de bu etkinlikten bahsetmek istedim. Ünlü İtalyan sanatçı Leonardo Da Vinci’nin doğum günü olan 15 Nisan’ı “Dünya Sanat Günü” olarak kabul eden UPSD, Kadıköy Belediyesi ile el ele vererek çeşitli sanat etkinliklerine imza atacak.

10 Nisan 2015 Cuma

Sinemalarda Bu Ay/ Hızlı Ve Öfkeli 7

Merhabalar;
Serinin her zaman ki aksiyonuyla devam eden 7 yine Goncam ( Sevgili) ısrarlarına ve bunun tüm serilerini izleyip hadi çıkmış gidelim demesiyle kendimizi sinema salonunda bulmamız bir oldu :) İlk önce özete geçmeden önce bir kaç hususa değinmeden edemeyeceğim. Benim gibi sinemayı çok seven birini bile bazen salonlarda yapılan hal hareketler davranışlar gerçekten çileden çıkartmakta. Bağırıp çağırıp konuşan mı, haşır haşır evden getirdiği poşetiyle bir şeyler atıştıran mı, daha film bitmeden kalkmaya çalışan mı, ki benim boyum selvi değil :) artık neredeyse önümüzdeki iki erkeğe artık bir otursanız da bizde alt yazıları okusak kıvamına getiren şahıslara bir tek sizler yoksunuz biraz saygı biraz adabı muaşeret davet edip, görgü kurallarına girme işlemlerini başka zamana bırakıp. Uzun uzun nelere sinirlendiğimi yazmak isterim....


Kitap Tanıtımı / Bir Apaçi Masalı

Nisan ayı olmasına rağmen hala Ocak ayı gibi soğuk bir günden herkese merhaba ...!
Bugün size güzel bir 4 ciltlik bir kitap tanıtımı yapmak istemekteyim.Aslında kütüphanemde olan ama benim okumadığım sevgilimin okuduğu bir kitap serisiydi, elime bir tanesini almaya başlamam la 1. kitabı bitirmem 2. ye başlamam bir oldu. 


7 Nisan 2015 Salı

Bahar Geldi & Renklensin Evler

Merhabalar;
Nisan ayının gelmesiyle yaz ayına göz kırpar gibiyiz.Yaz ayları evimize sıcak renklerin hakim olmasını hem evimizin hemde kendimizin enerjimizi yüksek tutmak için birebir olduğunu düşünenlerdenim .Bunlar neler mi dersiniz hadi görelim bakalım :) bu sene mora olan aşkım her objem her türlü süs aksesuarıma yansıdı diyebilirim.






5 Nisan 2015 Pazar

34 İstanbul Film Festivali Başladı....

Her yıl merakla beklenen programıyla sinemaseverlerin gözdesi olan , 3 Nisan Cuma akşamı Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılacak açılış töreniyle başlayacak.


Hüsnü Ala Cafe Restaurant

Merhaba; 
Havanın güzel olmasını fırsat bilen ben uzun zamandan beri gitmek istediğim web sitesinden baktığımda açık teraslı müthiş manzaraya sahip olan bu cafe Emin önünden Süleymaniyeye doğru gidilmekte,Hüsnü Ala Cafe konum olarak basit ve kolay bulunan bir mevki üzerinde olup, kime sorsanız hemen size yolu göstermekteler.


















4 Nisan 2015 Cumartesi

Mayis Yağmuru´nun Kalpağı Olursa

(Türkçe: kalpak < Eski Türkçe), ters döndürülmüş kesik koni şeklinde, genellikle kürk, kumaş veya deriden imal edilen bir başlık türüdür. Genellikle Türkiye'de, Kafkasya'da, İran'da, Rusya'da ve Orta Asya ülkelerinde kullanılır. Tarihsel olarak çeşitli Türk topluluklarında yaygın olarak kullanılmıştır.Günümüzde Özbekistan sınırları içinde yaşayan Karakalpaklar da adlarını kalpak sözcüğünden almıştır.....

1 Nisan 2015 Çarşamba

Kitap Tanıtımı /Ahmet Ümit Beyoğlu´nun En Güzel Abisi

       
Tarlabaşı´nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi.öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı,belki ,de en kötüsü.Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler,onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar.Bu cinayetler yatağında,bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam.Bir zamanlar İstanbul,un en gözde yeri olan Beyoğlu´nun hazin hikayesi. 

Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikinti siymiş gibi basıp geçiyor üzerilerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder.


Beyoğlu Tarlabaşı’nın değişen yüzünü aktardığı romanda işlenen bir cinayet sonrası ortaya çıkan gerçeklerin karanlık yüzü anlatılıyor. Kahramanlarımız Baş komiser Nevzat ve yardımcısı Aliyle cinayeti çözebilecekler miydi? Mafya mıydı ? Yan kesiciler miydi ? Kara Nizamın parmağımı vardı ? Akıcı yazısıyla sürükleyici temposuyla bir solukta sayfalarca okuyabileceğiniz bir hikayeye sahiptir.Ahmet Ümit in tüm kitapları kendimde mevcuttur.Polisiye tarzında seviyorsanız muhakkak okumanızı tavsiye ederim yeni maceralarda görüşmek dileğiyle...

29 Mart 2015 Pazar

Sinemalarda Bu Ay/Kingsman & Gizli Servis

 Bir nevi kalburüstü James Bond parodisi olarak da değerlendirilebilecek olan Kingsman, Kick Ass'in yaratıcısı olan Mark Millar ve Dave Gibbons'ın yarattığı çizgi romandan beyazperdeye aktarılıyor. Filmde çok yetenekli, ancak işlenmemiş bir sokak genci olan Eggsy'nin (Taron Eggerton) çok gizli bir casusluk organizasyonuna kabul edilmesi ve organizasyonun çok zorlayıcı eğitim aşamalarından geçmesi konu ediliyor. Tam bu sırada sorunlu bir dahinin tüm dünyayı tehdit etmeye başlaması, işin şeklini değiştirecektir.














Related Posts with Thumbnails
Tasarım : Merve Canbaz