2 Ekim 2016 Pazar

Unutkanlık ...

Bir kaç ay önce sabah uyandım. Gün içerisinde rutin ritüellerimi yerine getirdim. Ve evden çıktım. Büşra,ya doğru giderken birde baktım parmağımda yüzüğüm yok ay dedim yine evin içersin,de bir yere koydum. Evi temizlerken kullandığım temizlik maddeleri Ace,domestos ağırlıklı olup temizlik sırasında elimde kolumda bir şey olmamalıdır. Bu sebeple yüzüklerimi çıkarıp bir yere koyar sonra bir kaç saat aradıktan sonra hep bulurdum. Bu sefer öyle olmadı.

İlk önce önemsemedim nasıl olsa bulurum dedim. Eve döndüm her yeri aradım yüzükler yok. Allahım lanet olsun benim bu unutkanlığım. Hatta size başka bir olay anlatıp pekiştireyim. Bundan yıllar önce yazlıktan eve İstanbul'a geliyorum. Yolda da bir şeyler aldım elimde falan poşetler. Neyse eve girdim poşetleri buzdolabına yerleştirdim. Biraz oturdum ve dışarı çıktım. Bir fark ettim ki çantamda cüzdanım yok. Kafayı yiyeceğim eve yakın bir noktadayım bereket. Eve döndüm evin altını üstüne getirdim yok. Hesapta ben kurnazım dikkatliyim falan yok işte kesin yolda otogarda veya başka bir yerde çantamdan aldılar. 


Yapacak bir şey yok kimseye de söylemiyorum belki bulurum umuduyla. 3-4 gün evin her yerini aradım yok. Artık anneme ve babama durumu anlattım. Annemden bir güzel fırça yedim. Hem kaybettim diye hem de niye zamanında haber vermiyorum diye. Sonra prosedürü izleyerek önce gazeteye ilan verdim. Yayınlanan ilanla birlikte kimliği çıkartmaya gideceğim. Tam evden çıkıyorum buz dolabını açtım bir şey almak için gözüme bir poşetin içinde karaltı ilişti bir açtım benim cüzdan. 

Meğerse ben alışveriş yaparken cüzdanı poşete atmışım sonrada oradan direk dolaba.


İşte bu unutkanlık böyle bir şey.  Sayın okuyucu. Yüzük olayına geri dönecek olursak. Bu seferki olay biraz farklı. Ortada 2 yüzük var 1. si sarı oğlanın bana nişanlıyken aldığı tam tur 2.si evlilik teklifini yaptığı tek taş. İşin maddi boyutunu bir tarafa atsak bile bir de manevi boyutu var. 




Eee yüzükler ortada yok. Sağa bakıyorum yok. Sola bakıyorum yok. Yok oğlu yok Dedim ki mayıs bir sakinleş sen dalgınsın bir yerde bırakmış olma ihtimalin çok yüksek ama sakinlik her şeyin çaresi neyse o gün böyle geçti. Ertesi gün oldu Koltuk alt kısımları, buzdolabı,Lavabo,komidin,çekmeceler,dolaplar,çarşaf koyduğum bölümler velhasıl kelam yine bulamayınca beni aldı karalar. Ben bunu sarı oğlana nasıl derim ??? Aradan geçti bir 3 gün daha elimde yüzük yok. Dolanıyorum öylece tabi çok bilir çevre aa yüzüğün nerede sorusu gelince cevap hazır temizlik yaptım. Evde unuttum. Çünkü çevreyi de bu gibi durumlarda çok sallamıyorum. Benim için öncelik sarı oğlan oda beni bildiği için oda çok sallamıyor. Biz 3 şahısları asla burunlarını sokturmayız. Ailevi durumlarımızı..


Neyse ben bizimkine durumu anlattım telefonda yüzünü göremiyorum ama sesisin tonundan gözünün seğirdiğini anlayabiliyorum. Ben bu arada yeni yüzükte almadım tabi gittim bir tuhafiye 3 tl ye tam tur bir şey aldım. Çünkü hissediyorum sarı oğlan huzursuz. 


Aradan zaman geçti. Sarı oğlan eve geldi. Bir kaşif edasıyla ya sen her yere bakmamış sındır bak ben şimdi o yüzükleri nasıl şıp diye buluyorum dedi.

En son baktığımda duşa kabinin alt kısmındaki plastik kaideyi sökmüş banyoda yere yatmış elinde bir fenerle onun altına bakıyordu. Sonuç olarak o da hiç bir şey bulmadı.


Biz artık ikimizde yüzüklerin gittiğini kabullendik. Arada ben aklıma geldikçe zırladım. Derken günlerden bir gün. Bizim şapşik telefonla oyun oynarken elinden telefonu düşürdü. Nasıl becerdiyse Yatak odasında ki yatağın bazasının altına girdi. Öyle ters bir pozisyon ki yatağı tamamen kaldırmadan almak imkansız. Yatağı da kaldıramıyoruz bazanın içi full dolu, çok ağır. Ben söylene söylene bazanın içini boşaltmaya başladım. Bazanın içi bir boşaldı. Bir de ne göreyim telefon yanında da benim yüzükler.


Allah'ım bu nasıl bir sevinç anlatamam. Hani derler ya Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir sonra buldurup sevindirmiş. Tam olarak benim durumum. Tabi bana bu sevinç yetmedi rahat duramadım. Hazır bazanın içini boşaltmışız altını bir süpüreyim dedim. Baza 2 parçalı bizimki 1 parçayı kaldıracak ben altına gireceğim o tutacak ben süpürüp sileceğim. Buraya kadar sıkıntı yok.

Tabi ki ben silme işini biraz uzatınca sarı oğlan da söyleniyor artık çık ağar bu baza diye. O kısımlarda bir dövüş gidiyor bizim ikimizde ...

Birden yanımda bir gümbürtü koptu ve baza tam kafamın yanına düştü. Ölüyordum ya. Yada kesin felç Bir 5 dakika sarıldık birbirimize olayın şokuyla. 


Sonuç mu yüzükleri buldum çok mutluyum. Az daha kafama bir baza düşüyordu çok korktum. Sarı oğlandan kıllanıyorum acaba genç birini buldu da benden kurtulmak için bu yolu mu seçti. Sanırım artık polisiye/ gerilim türü okumayı biraz azaltmalıyım. Yaramıyor bana.... 


Fasulyenin son notu : Senaryo dalında bana Oscar heykelciğini verirler. Bana ders oldu mu ?? Hayır Çünkü Dün akşam yine az kalsın kaybediyordum Yüzüğü .Sarı oğlanla bağırış çağırış birbirimize girdik. Ve sonuç Haklıı ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Lütfen saygı çerçevesi içerisinde yorumları yapalım.Sosyal hesaplarınızı ve linklerini paylaşmayınız.Hakaret içerikli yorumları yayınlamıyorum. :)

Related Posts with Thumbnails
Tasarım : Merve Canbaz